AB’nin Dijital Pazarlar Yasası (DMA) Nedir?

AB’nin Dijital Pazarlar Yasası (DMA) Nedir?
Photo by Christian Lue / Unsplash

AB Bugünlerde teknoloji devlerini oldukça sıkıştırmaya başladı. Benim yazdıklarımda veya en azından farklı teknoloji haberlerinde "AB'den XY Platfomuna Ceza" şeklinde başlıkları mutlaka görmüşsünüzdür. Peki ne oldu da AB bir anda teknoloji firmaları ayrıntılı incelemeye başladı. Bu günü neyden alıyor diye sorarsanız işte burada DMA (The Digital Markets Act) devreye giriyor yani Dijital Pazarla Yasası.

DMA, aslında 2020 yılında tasarlanmaya başladı ama resmi olarak 1 Kasım 2023’te yürürlüğe girdi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, “kapı bekçisi” olarak tanımlanan büyük teknoloji platformları için yeni yükümlülükler ve kısıtlamalar devreye girdi. AB Komisyonu, bu yükümlülüklerin uygulanmasını denetlemek ve yasaya uyulmaması durumunda yaptırımları uygulamak üzere yetkilendirildi. Hal böyle olunca AB yasaya aykırı gördüğü ve çeşme başını tutan büyük baba teknoloji firmalarına acımadan cezaları kesmeye, kurallara uymaları için sıkıştırmaya başladı.

Peki yasa neleri kısıtlıyor derseniz şöyle özetleyebilirim;

  • kullanıcı verilerini izinsiz olarak başka hizmetlerde kullanmazlar
  • diğer hizmetlerle uyumlu hizmetler sağlamak zorundalar
  • kendilerini öne çıkarmak için rekabeti sınırlayacak şekilde haksız avantaj sağlayamazlar
  • rekabeti olumsuz etkileyecek satın almaları gerçekleştirmezler

Bir şirketin "kapı bekçisi" olarak tanımlanabilmesi için AB’de en az 45 milyon aktif kullanıcıya ve 10 binden fazla işletme kullanıcısına sahip olmalı ve AB’de yıllık 7,5 milyar Euro’dan fazla gelir elde etmeli veya piyasa değeri en az 75 milyar Euro olmalı. Görüldüğü üzere Avrupa teknoloji firmalarının pazarda istedikleri gibi at koşturmasını bu yasa ile engelliyor. Darısı bizim başımıza diyelim.

Read more

Simülasyonun Olasılığı

Simülasyonun Olasılığı

Öncelikle, simülasyon teorisinin ne olduğuna bir bakalım. Simülasyon teorisi, yaşadığımız evrenin, içinde bulunan dünyamızın ve onun içinde yer alan sevdiklerimiz, yaşamımız, anılarımız, düşüncelerimiz, gördüklerimiz; kısacası görsel ya da sezgisel her şeyin, diğer bir deyişle "gerçek" diye nitelendirdiğimiz her unsurun, gelişmiş bir medeniyet tarafından yaratılmış bir simülasyon olabileceğini öne

By Temha Angelio
Kölelikten Özgürlüğe, Çalışma Saatlerinin Tarihçesi

Kölelikten Özgürlüğe, Çalışma Saatlerinin Tarihçesi

Sanayi devrimi öncesi doğsaydık, muhtemelen haftanın 7 günü çalışacaktık ve sadece dini bayramlarda tatil yapabilecektik. Gerçek bir köle yaşamı değil mi? 18. yüzyılda gerçekleşen Sanayi Devrimi'nin ilk zamanlarında da durum çok farklı değildi; sadece kölelik, toprak ırgatlığından dumanlı fabrika binalarına taşındı. Günde 16 saate varan, kadınlı ve çocuklu

By Temha Angelio