Savunma sanayiinde dengeleri değiştirecek olan bu hamle, yapay zekâ destekli robotların cephe hattına inmesini sağlayacak. Şirket, robotların tehlikeli görevlerde insan askerlerin yerini alacağını vurguluyor.
Şirketin amiral gemisi olan Phantom MK-1 modeli, yaklaşık 1,75 metre boyunda ve 82 kilogram ağırlığında tasarlandı. Geleneksel insansı robotların aksine, Foundation bu makineleri doğrudan askeri operasyonlar, keşif ve bomba imha gibi riskli görevler için optimize ediyor. CEO Sankaet Pathak, bu robotların savaş alanına giren "ilk beden" olacağını ve bu sayede insan kayıplarının minimize edileceğini belirtiyor.
Üretim takvimi oldukça agresif bir ilerleme öngörüyor; şirket 2025 yılı içinde sadece 40 adet prototip üretmeyi, 2026'da bu rakamı 10 bin birime çıkarmayı ve 2027 sonuna kadar toplam 50 bin robotluk bir kapasiteye ulaşmayı planlıyor. Bu büyüme hızı, savunma teknolojileri uzmanları tarafından hem heyecan verici hem de oldukça iddialı bulunuyor.
Foundation, insansı robotları silahlandırmama yönündeki endüstriyel tabuyu yıkan nadir şirketlerden biri olarak öne çıkıyor. Şirket yönetimi, robotların öldürücü güç kullanımı söz konusu olduğunda kararın her zaman bir insan operatörde kalacağını garanti etse de, bu durum küresel etik tartışmalarını şimdiden alevlendirmiş durumda.
Bu dev robot filosunun orduya entegrasyonu, sadece askeri bir güç artışı değil, aynı zamanda lojistik ve stratejik bir devrim niteliği taşıyor. Robotların 24 saat kesintisiz çalışabilmesi ve ağır yük taşıma kapasiteleri, modern savaş sahasının doğasını tamamen değiştirebilir.









