Doğanın en eski iletişim ağları, dijital dünyanın yeni donanım mimarisi olmaya aday. Araştırmacılar, mantarların toprak altındaki ağlarını birer işlemciye dönüştürerek biyolojik bilgi işlem çağını başlatıyor.
Deneylerde kullanılan shiitake ve düğme mantarları, miselyum yapıları sayesinde elektrik sinyallerine tepki veriyor. Bu organik yapılar, üzerinden geçen akımı hatırlayarak direnç değiştirebilen birer memristör gibi çalışıyor.
Bu keşif, geleneksel silikon çiplerin aksine kendi kendini yenileyebilen ve çok daha az enerji tüketen sistemlerin önünü açıyor. Özellikle sürdürülebilir teknoloji arayışında olan dev şirketler için bu yaşayan devreler, çevre dostu bir alternatif sunuyor. Mantarların karmaşık bilgileri işleme yeteneği, yapay zekâ sistemlerinin biyolojik bir temelde yükselmesini sağlayabilir.
Dijital kültür ile biyolojinin kesiştiği bu noktada, bilgisayarların artık sadece metal ve plastikten ibaret olmayacağı bir geleceğe yaklaşıyoruz. Ohio State University bünyesinde yürütülen testler, bu organik ağların saniyede binlerce sinyali başarıyla iletebildiğini gösteriyor. Teknolojinin bu sessiz devrimi, doğanın sunduğu zekâyı insan yapımı sistemlerle birleştirerek yeni bir dijital evrim başlatıyor.









